AVCI'NIN HEDİYESİ VE KUPA STRESİ

Trabzonspor için Samsunspor maçı hem Karadeniz derbisini kazanma, hem seri bir galibiyet zinciri oluşturabilme, hem de ligde üçüncülük yolunda rakipleriyle arasındaki puan farkının kapanmaması açısından önemliydi. Ancak belli ki, ligde rakipleriyle arasındaki puan farkına güvenen Abdullah Avcı, kupa yarı finalinin rövanşına çok daha büyük anlam yüklediğinden dolayı kadroda önemli revizyonlar yaptı. Savunmanın ortasında Fernandez-Rayyan Baniya ilk kez bir arada oynayacaklardı. Geçen hafta iyi bir maç çıkaran Arif Boşluk, Eren Elmalı’nın cezasının bitmesi medeniyle kendisini yine kulübede bulmuştu. Orta sahada Mendy uzun bir aradan sonra ilk kez ön libero oynarken, Umut Güneş önünde, forvet arkasında ise Enis Bardhi görev yapacaktı.
Berat Özdemir kulübeye çekilirken, Trezeguet yeniden formayı sırtına geçirirken, Fountas da yine hamle oyuncusu olarak kullanılma moduna çekilmişti. Sürprizlerden büyüğü ise takımın en istikrarlı ismi Edin Visca’nın olmayışıydı ve Nicolas Pepe’nin neredeyse ilk kez kendi bölgesinde maça başlaması oldu. Avcı, belli ki Visca’nın Karagümrük kupa maçına çok diri çıkmasını istiyordu. Ancak bu kadar büyük değişikliklerin kümede kalmak için adeta canıyla başıyla mücadele eden, bu noktada rahat bir nefes almak isteyen Samsunspor maçına yansıması nasıl olacaktı? Abdullah Avcı, böylesine çok yönlü rotasyonun doğurabileceği olumsuz sonuçları demek ki göze almıştı? 

İLK YARIDA TAKIM SAVUNMASI REZALET OLUNCA…

Maçın başında alışılmış Trabzonspor önde baskısı yerine Samsunspor bunu denemeye kalktı. Neredeyse sahanın her yerinde adam adama presle birlikte topu kazanmak, üçüncü bölgeye taşımak ve pozisyon bulmak amacındaydı. Çünkü mutlak gole ve 3 puana ihtiyacı vardı. Bu oyun anlayışı karşısında Trabzonspor başlarda topu yere indirip, doğru paslarla atak geliştirme noktasında sınıfta kalan bir görüntü verdi. 11’nci dakikada Uğurcan’ın şandel gelen topu yumruklama yerine kontrol etme sevdası takıma pahalıya patladı. Bu pozisyonda Uğurcan topu elinden kaçırınca Taylan Antalyalı topa sahip oldu. Umut Güneş ile mücadelesinde hakem penaltı noktasını gösterdi. Bana göre çok basitti ama sonuçta VAR da müdahale etmedi. Taylan Antalyalı da atışı gole çevirirken, erken yenilen golün Trabzonspor’u ateşleyip ateşlemeyeceği de merak konusuydu. Ancak takımda golden sonra bir kıpırdama görülmedi. Hele orta alanda çıkarken Mendy’nin kaybettiği bir top neredeyse ikinci gole sebebiyet verecekti. 

Trabzonspor’da ne yazık ki Nicolas Pepe, Mahmoud Trezeguet, Enis Bardhi maçın ilk bölümlerinde çok etkisizdiler. Mendy orta sahayı yadırgar gibiydi. Umut Güneş etkisiz ve en önemli gol silahı Paul Onuachu da, Drangeler’in markajında etkili bir görüntü veremedi. Meunier ve Eren de hücuma yeterli desteği vermekten uzak görüntü verdiler. Bordo-Mavililerden bir patlama beklenirken, Nicolas Pepe’nin Holse’ye kaptırdığı topla gelişen Samsunspor atağında son dokunuş Marius’tan oldu ve iki farklı mağlup duruma düşmek kaçınılmaz oldu. Bu pozisyonda stoperlerin arasından tren geçer nitelikteki görüntüleri hayret vericiydi. Bordo-Mavili ekip Samsunspor baskısını kıramayıp, sürekli top kaybetmenin faturası ağır olurken, golden sonra da bu handikap devam etti. İlk golde Fernandez, ikinci golde de Rayyan Baniya’nın ofsaytı kesmeleri stoperlerin durumunu özetliyordu. Bordo-Mavili ekipte 32’nci dakikaya kadar hiçbir şey yapmayan Enis Bardhi’nin duran topta çaprazdan yaptığı orta-şut karışımı vuruşu yere çarpıp kaleci Okan Koçuk’u da müdahale edemez hale getirip filelerle buluşunca doğal olarak Trabzonspor umutlandı. Ama Zeki Yavru’nun kornerden gönderdiği topu Fernandez ön direkte ters bir kafa vuruşuyla kendi filelerine gönderince yine korku tüneli kendini gösterdi.
Kuşkusuz ilk yarıdaki iki farklı yenilginin en büyük, belki de tek nedeni Abdullah Avcı’nın rotasyonu dengesizce yapmasıydı. 

İKİNCİ YARIDA TAM BİR KAOS FUTBOLU

İkinci yarıya başlarken Abdullah Avcı’nın en az 3 değişiklik yapması ve takıma elinin değmesi bekleniyordu. Ancak o sadece Berat Özdemir’i sahaya sürüp, Fernandez’i kenara almakla yetindi ve Mendy’i savunmaya çekmenin yeterli olacağını düşündü. Oysa ilk yarıda takımda tel tel dökülmeyen neredeyse hiçbir oyuncu yoktu. Eğer ikinci yarının hemen başında Zeki Yavru’nun büyük hatasıyla bir arda kaleciyle karşı karşıya kalan Trezeguet topu kaleciye nişanlama yerine filelerle buluşturabilseydi belki de bambaşka bir 45 dakika izleyebilirdik. Burada Mısırlı oyuncunun vuruş tekniği yetersizliği bir kez daha kendini gösterdi. Bu yarıda Trabzonspor daha atak ve rakip yarı alanında görülürken, ev sahibi ekip ise oyunu kendi alanında kabullenip, Ramon, Holje ve Emre Kılınç gibi hızlı ve çabuk oyuncularla Bordo-Mavililere zor anlar yaşatmak istedi, bunda zaman zaman da başarılı oldu. Abdullah Avcı oyuna ikinci müdahaleyi, 60’ncı dakikada Trezeguet’in yerine Edin Visca’yı alarak oyuna alarak yaptı ama Nicolas Pepe’nin sahada gezinmesine rağmen, sahada kalması kabul edilebilir bir durum değildi. 
Bordo-Mavili takımın en önemli gol silahı Paul Onuachu ve bu oyuncu 2.01 santimetre boyuyla birlikte rakipler için özellikle yüksek toplarda adeta bir bela… Ama oyunun neredeyse bütününde Trabzonspor kanat oyuncularının bu ismi bir kez bile müsait pozisyonda buluşturamaması düşündürücüydü. Çok etkisiz kalan Onuachu sahada gezinip durdu ve sonra da kendini kenarda buldu. Avcı, Umut’un yerine Fountas ve Onuachu’un yerine Enis’i sahaya sürerek son hamlelerini yaptı. Ne yazık ki rakip kalede pozisyon üretmek zorlaşınca, Samsunspor sadece topu kalesinden uzak tutma çabası gösterince Trabzonspor’un futbolu bilinçten uzak, kaosa dönük hale geldi. Avcı, halı saha oyuncusu Pepe’ye 80 dakika dayandı ve sonra da Orsic’le yer değiştirmesi eyleminde bulundu ama biraz geç kaldı. Zaten hamle oyuncusu olarak sahaya giren hiçbir isim de oyuna her hangi olumlu bir katkıda da bulunamadı. Sonuç olarak Trabzonspor bu kadar kötü oynadıysa bunda kupa stresi önemli rol oynadı ama Abdullah Avcı’nın anlamsız rotasyonlarını da es geçemeyiz. Bu nedenle de yenilgi fazlasıyla Avcı’ya yazar…
Bir sözüm de Samsunspor taraftarına… Kardeşim oyunun ilk yarısında zaten iki farklı öne geçmişsiniz, Trabzonsporlu hiçbir futbolcu oyunu çirkinleştirme çabası göstermiyor. Amacınız, derdiniz ne sahayı yabancı maddeyle dolduruyorsunuz. Sizin rakibiniz Trabzonspor değil, hiçbir zaman da rakip olamadınız. Siz asansör takımsızın ve sizin gibi asansör takımlarla uğraşın. Bu maçı Trabzonspor kaybetti diye küçülmedi, siz de büyümediniz unutmayın. Ama kiminle rekabet ederseniz edin, sahaya yabancı madde atmayın. Fair-Play ruhundan biraz nasibinizi alın. Ve az insan olun!