TRABZONSPOR BU OLAMAZ!
Süper Ligde bugüne kadar beklentilerin altında kalan ama geçen haftaki Galatasaray’a karşı kendi sahasında 5-1 gibi ağır yenilgiyle adeta dip yapan ve istisnasız bu ligin en istikrarsız futbolunu oynayan Trabzonspor kritik bir deplasmanda puan arayacaktı.
İlk yarıda kendi sahasında 3-2 mağlup olduğu ve çok mütevazı, hatta neredeyse bedavaya kurulan Çaykur Rizespor karşısında çok eksik kadroyla da mücadele etse Bordo-Mavililerin yine de kadrosu daha güçlüydü. Futbolun kalitesini de, skorun yönünü de tayin edecek olan iki takımın teknik adamlarının takımlarını hazırlama yeteneğiydi.
Trabzonspor’un maça Galatasaray maçında çok kötü oynayan Rayyan Baniya ya da Eren Elmalı’yla başlaması bana göre Abdullah Avcı’nın yüreğinin zayıflığıydı. Oysa yaşanan gerçekten hareketle bu maçta sağbek Mehmet Can Aydın oynayabilir, Hüseyin Türkmen stoperde Benkovic ile birlikte oynayabilir ve sol bekte de Arif Boşluk forma giyebilirdi. Ama Avcı çok kötü oynayan kadrosunda ısrarcı olma kararı vermişti. Yapacak bir şey yok. Temennimiz, bu kadroyla, bu kez kötü oynanmaması ve taraftarı üzecek bir sonuç alınmamasıydı.
Bu karşılaşmaya da Trabzonspor tıpkı Galatasaray maçındaki gibi başladı. Rakibe önde çok iyi baskı yaptı.
Kazanılan toplarla ceza alanına çabuk indi ve üç pozisyon buldu. Ancak bu baskı ve etkili futbolla girilen pozisyonların süresi 10’ncu dakika itibarıyla sona erdi. Tıpkı hafta sonunda Papara Park’ta olduğu gibi… Sonrasında ev sahibi Çaykur Rizespor oyunda dengeyi kurdu, zaman zaman etkili ataklar yaptı.
Uğurcan’ın koruduğu kaleyi zorladılar. Hele 25’nci dakika belki de bu yarının dönüm noktasıydı. Çünkü Uğıurcan, Çaykur Rizesporlu Zaqir.i’nin mutlak gollük vuruşunu çıkardıktan sonra dönen topları hep ev sahibi ekibin oyuncuları kaleye yönlendirdi ama üç vuruşta da Kaptan çok başarılıydı.
İYİ OYUN VE BASKI YİNE 10 DAKİKA SÜRDÜ
Bordo-Mavili ekipte Hüseyin Türkmen’in şansız sakatlığı bir ölçüde savunmadaki dengenin kaybedilmesine neden oldu. Çünkü Hüseyin, topu iyi kullanıyor, rakip takımın en etkili isimlerinden biri Zaqiri’ye de atak geliştirecek alan bırakmıyordu.
Aynı başarıyı Mehmet Can’ın gösterdiğini söyleyemeyiz. Orta sahada Mendy liderlik yapmaya çalıştı ve zaman zaman da etkiliydi fakat Berat savunma anlamında iyi olmasına karşın, takımı orta alandan yönetecek yeteneklerden yoksundu. Bardhi daha önceki maçlarından daha iyiydi ama yine de takımı yönetme konusunda sıkıntı yaşadı. Çünkü topla çok oynama aşkı kolektif oyunun önüne geçti. Eren, Galatasaray maçındaki gibi çok fazla hata yapmadı ama hücuma da yine destek veremedi. Edin Visca sağ kanat oynamasına rağmen zaman zaman orta alanda sola yakın oynadı, bu alanda kalabalık yarattı fakat etkili değildi. Enis Destan ise tek başına rakip stoperlerin arasında savaştı durdu ama etkili olduğu söylenemezdi.
İkinci yarının başlarında top bir o kölede bir bu kalede görüldü. Bu görüntü gol beklentisini yükseltti fakat ilerleyen dakikalarda Trabzonspor’un pilinin bittiğine tanıklık ettik.
Orta saha kolay geçilir oldu. Bu bölgede oynayan Bardhi’nin yorulması ve Berat Özdemir’in yetersizliğiyle birlikte Çaykur Rizespor daha çok gelmeye ve Bordo-Mavili takımın kalesinde daha fazla pozisyon bulmaya neden oldu. Trabzonspor o kadar kötü organize olmuştu ki, tek gol umudu duran toplardı. Ne yazık ki ne akan oyunda, ne duran toplarda takımın santraforu Enis Destan bir kez bile ne havadan ne yerden buluşturulabildi. Bu bile takımın durumunu göstermeye yetiyordu.
EMEĞİ GEÇENLERE YAZIKLAR OLSUN!
Visca yaşından dolayı sanırım, yoğun maç trafiğinde yorgun ve bitkin gözüktü. Fountas oyunun büyük bölümünde sahada yok gibiydi. Eren Elmalı için Galatasaray maçına göre tam iyi şeyleri söyleyecektik ki Verasenovic’in attığı golde yine onun bölgesi adeta yol geçen hanıydı. Rizesporlu oyuncu topla buluştuğunda Eren sanırım 50 metre uzaktaydı ve bu oyuncu da golü atmakta zorlanmadı.
Görülen o ki bu Trabzonspor, Abdullah Avcı yönetiminde hiçbir şekilde kriz çözebilecek ne saha organizasyonu, ne psikolojik yüklemeyi yapabilecek durumdu. Şu anda hala üçüncü sırada bulunuyorsa bunu gerisinden gelen takımların çok kötü sonuç almasına borçlu olduğunun altını çizmekte yarar var. Belli oldu ki ligin bundan sonraki sürecinde geçen sezon çektiğimiz eziyeti yaşamaya devam edeceğiz. Bir takım ancak bu kadar yüksek bedellerle kurulup, ancak bu kadar kötü mühendislik eseri olabilir.
Emeği geçenlere yazıklar olsun!.