BİZİM VEYSEL

Yerel seçimler yaklaşırken işin heyecanı ve iddiası da o kadar artıyor...

En az genel seçim kadar kıymetli bir durum. Yaşamınızı idame ettirdiğiniz yaşam sahasının anahtarını günah ile sevabıyla seçeceğiniz şahsiyete teslim ediyorsunuz. Vaatlerin havada uçuştuğu, beklentiye sokma adına birbirlerini taca attığı, güven ve saygı ortamının dikkate alınmadığı, “Kazanalım da nasıl kazanırsak kazanalım” gibi bir zihniyetin yaygın olduğu bir toplum yapısına mukabil. Bizim menfaatimiz, kârımız ne olacak ortamındayız.

Yolumuz Tonya'ya düştü. Bağımsız Belediye Başkan adayı Veysel Kurt'un tanıtım toplantısı vardı.

Her zamanki gibi Tonyalıların samimi, sıcak, misafirperver tutumu, dostça yaklaşımı bugünümüzde çok keyifli ve ayrıcalıklıydı.

Veysel Kurt, bağımsız aday olmasına rağmen müthiş bir kalabalık toplamıştı. Toplanan vatandaşlar coşkulu, mutlu, yarınları için de umutluydular.

Sohbet etme fırsatı bulduğum Tonyalılar, hepsi ağız birliği yapmışçasına “Veysel bizim Veysel… Çocukluğundan, gençliğinden bu zamana kadar hep aynı Veysel. Düğünlerimizde, cenazelerimizde, hastanelerde, bağımızda, bahçemizde nerde ihtiyaç duyarsak Veysel oradadır. Biz onu aramayız o hisseder, gelir. Hiç bir beklentisi hesabı olmadan. Mütevazı, samimi, saygılı, yardımsever, siyaseti hesap etmeden… Daha ne olsun” diyor. Tonyalıların büyük bir çoğunluğu Kurt için slogan da üretmişler “Veysel'le Tonya daha güzel olacak” diye.

Gözlemlerimizden çıkan sonuç şu: Tonyalı artık seçimden seçime hatırlanmak, oyalanmak ve yine hayal kırıklığına uğramak istemiyor. Kampanya döneminde çılgın projeler ve vaatler ile ortaya çıkıp mührü aldıktan sonra 5 yıl sırra kadem basan siyasetçilerin halkta karşılığı yok artık. Siyaset güven işi… Türk siyasetindeki ‘güven bunalımı’ da ortada. Çok farklı bir siyasetçi profili ortaya koyan Veysel Kurt ise her şeyden önce Tonyalının güvenini kazanmış durumda. Bu da Kurt’u, 31 Mart seçimlerinde iddialı bir konuma getiriyor.