Trabzon son dönemlerde değerlerini ve kanaat önderlerini birer birer kaybederken son olarak da Salih Erdem aramızdan ayrıldı.
Salih Erdem, Trabzon’un sosyal, spor ve ekonomik hayatına olağanüstü katkılar sunarak hayata veda etti.
Erdem, beyefendi kişiliğinin yanı sıra “Erdem” karakteriyle, duruşu, doğruluğu, dürüstlüğü, iyi bir aile reisi yapısıyla bugünkü toplumun gıptayla, hevesle, saygıyla güçlü bir rol modeli olarak benimsenecek bir yapıdaydı.
Büyük Trabzonspor’un 20 kurucu üyesinden birisi idi.
Trabzonspor 2.Ligde iken kıl payı şampiyonlukları kaçırırken tıpkı bugünkü gibi plansız, programsız, her taraftan transfer edilerek ekonomik açıdan büyük bir çıkmazın içindeydi.
Kulüp, henüz 1. Lige çıkmadan iflasın eşiğine gelmişti.
Salih Erdem 1972 yılında kulübe başkan olduğunda hemen seferberlik ilan ederek yerlinin yerlisi mantığıyla hareket ederek Trabzon menşeili etraftaki oyuncuları kulübe kazandırmasını bildi.
Güven duygusu içerisinde kupaların efendisi Ahmet Suat Özyazıcı’ya da güvenerek bugünkü büyük Trabzonspor’un oluşumunun temellerini attı.
Anadolu devriminin ayak seslerini bütün Avrupa’ya ve dünyaya duyurdu.
Erdem, Trabzonspor ile ilgili yapıyı oluşturduktan sonra bir başkalarına sahayı açarak Trabzonspor’un defterini kapattı.
Erdem, çiftçinin, Karadeniz insanının en büyük gelir ve geçim kaynağı olan fındığın sahipsizliğine isyan ederek kendini, birikimini ortaya koyarak FİSKOBİRLİK’in hantal yapısına müdahale etti.
FİSKOBİRLİK’teki bu hantal ve istismar edilen yapıyı ortadan kaldırmak için müthiş mücadeleler vererek kendisini ortaya koymuştur.
Tam üreticinin hak ettiği fiyatı almak üzere iken o günün siyasetçileri, bugünün iktidarı Erdem’e ‘dur’ diyerek oyunun dışına itmişti.
Erdem de karakterli duruşundan taviz vermeden, siyasetçilere kul köle olmadan FİSKOBİRLİK’i bırakmak zorunda kaldı.
O günlerde Erdem’e biraz destek olunsaydı, FİSKOBİRLİK bugünkü yapısı bambaşka üretici ise hak ettiğini alan bir durumda olacaktı.
Her canlı ölümü nasıl tadacaksa Erdem de bu dünyadan göçtü gitti.
Cenaze merasiminde Trabzon’daki bütün siyasetçiler, spor, sanat camiası ve toplumun her kesiminden birçok kişinin katılımıyla saygınlığına yakışır bir cenaze merasimi olmuştu.
Trabzonspor’un efsane kadrosunun sembol isimlerinden aynı zamanda Trabzonspor’un mabedinde ismi yaşatılan Şenol Güneş’in cenaze merasimine katılmamasının izahatı, mazereti yoktur.
Diğer taraftan taze başkan Ertuğrul Doğan’ın ‘Tribünlerden geldim’ diyerek kendisine ayrıcalıklı üstün bir kimlik yapı kazandırmaya çalışarak hava atması ‘kof’ olduğunu bir kez daha ortaya koymuş oldu.
Salih Erdem’in Trabzonspor’daki kısa sayılabilecek başkanlığı döneminde Trabzonspor’a nasıl bir temeller ve kazanımlar sağladığını okusaydı, bilseydi, yaşasaydı, bugünkü gibi Trabzonspor’un savruk, dağınık borç batağına doğru son sürat gitmesine izin vermezdiler.
Kıytırık futbolcular için özel uçaklar kaldırarak Başkan Doğan hava atarken cenaze merasiminde olmamasının Trabzonspor’un başkanlık koltuğunu hala daha sindiremediğinin bir işaretidir.