AK Parti kurulduğu ve iktidara geldiği günden bugüne kadar, her zaman üreticinin yanında olmayı başarmıştır(!)
Sağolsun, var olsun!
Yaptı yapacağını yine...
Fındık taban fiyatına tam olarak 133 TL fiyat vermiş. Evet yanlış duymadınız, yüz otuz üç lira.
133 TL'ye ne alınıyor?
Köy yumurtasından bir koli alınmıyor ama nerdeyse üç kilo salkım domates alınıyor.
Bir kilo tereyağı alınmıyor ama üç yüz gram alınıyor.
Bir paket tuvalet kağıdı alınmıyor ama üçte biri alınıyor.
Bir kilo zeytin alınmıyor ama üç yüz gram alınıyor.
Bir kilo et veya kıyma alınmıyor ama iki yüz gram alınıyor.
Yedi tane ekmek alınmıyor ama altı tane alınıyor.
İki kilo LİMON alınmıyor ama bir buçuk kilo alınıyor.
Bir tabak yemek yenmiyor ama zorlasan, iki çorba içilebiliyor.
Ama sahanda sucuklu yumurta yiyemiyorsun hem de sosyal tesislerde.
Dört kişilik bir ailen varsa Meydan'a gidip gelemiyorsunuz ama üç kişiyseniz gidip gelebiliyorsunuz.
Moloz'da 14 defa çişe gitse, 15'i altına kaçıracak.
Bir porsiyon tatlı yiyemiyorsunuz ama malum tatlıdan beş tane yiyebiliyorsunuz.
On dört tane simit alamıyorsunuz ama on üç tane alabiliyorsunuz...
Bu paraya alabilecekleriniz, yapabilecekleriniz say say bitmez.
Nankörlük yapmanın bir manası yok, sizler kim oluyorsunuz ki bir ürünü kiloyla ya da koliyle alacaksınız?
Gram gram, tane tane almak size yetmiyor mu?
Nankörler!
İsterseniz biraz fındık maliyetlerine bakalım.
Fındık yevmiyesi bin liraya ramak kaldı.
Bir işçi ortalama on beş kilo civarında fındık toplar.
Yani aldığı yevmiyeyle topladığının en az yarısını alıp gidecek bu emekçi.
Fındığın altını biçtirmek için bir işçinin günlük yevmiyesi dört bin lira. Gübresini, ilaçlanmasını, fındıklığın genel temizliğini saymıyorum bile.
Bu arada fındığın bir de PATOZ aşaması var.
Gerçi fındık taban fiyatına bakıldığında fındık mı PATOZa vuruluyor yoksa ÜRETİCİ mi, anlayamadık.
Bu durumda hangi üretici bırakın kar etmeyi zarar etmeden sezonu kapatabilir?
Birileri bunu izah etsin.
Her zamanki gibi ÜRETİCi yine cezalandırılacak.
Malum çeteler ya vergi affından faydalan(dırıl)acak ya da kendilerine yağlı krediler çıkacak.
Daha da olmazsa ömürlerinin yetmeyeceği şekilde erteleme alacaklar.
TRABZON siyasetinin son dönemlerde bilmediği, eleştirmediği, yorumlamadığı, kendisini Hz. Ali'nin kılıcı, Hz. Ömer'in adaleti gibi gören zatı muhterem bakalım bu durum karşısında dut yemiş bülbüle mi dönecek yoksa ölü taklidi mi yapacak?
Bakalım ne buyuracak bilge?
Bir hadisi şerifle bitirmek gerekirse:
"İnsanlar layık oldukları şekilde yönetilirler."
Haktır.