Muhalefetin Eynesil Kalesi
Anne tarafı Eynesilli olunca bir yarınız da orada kalmış oluyor.
Bundadır ki Eynesil de benim kıymetlilerim arasındandır.
Her zaman gözümün, kulağımın, odağımın bir bölümü Eynesil'dedir.
Bizden bir parça olan ilçe radarım altındadır.
Her daim iyi ve gelişime dönük bir yapı içerisinde olsun, sosyo ekonomik açıdan güçlü olsun diye çokça arzulasam da, Eynesil bir türlü o makus talihini, çelikten kabuğunu kıramıyordu.
Dahaki Sayın Ahmet Latif Karadeniz Belediye Başkanlığını devralınca bir çok şeyin değişeceğinin işaret fişeğini ateşlemişti.
Çocukluğumdan beri bitmeyen, camisi, daracık sokakları, bakımsız kaldırımları, yatırım yapılmayan iş yerleri, ticarî girişimlerden uzak hali ile sanki bir ilçe değil de nahiyeymiş gibi bir havadaydı.
Sürekli yerinde sayan yapı karşısında hep içim acıyordu.
Allah'tan KARADENİZ CHP'den seçime girerek Eynesil Belediye Başkanlığı'nı kazanıp, hizmet için kolları sıvayarak, cesaretli bir şekilde küçük dokunuşlarla hemen kendini hissettirmeye başladı.
Koca koca ilçe belediyelerinin yapmayı bırakın aklından bile geçiremediği Bal Ligi'ni bir kenara bırakın, futbol takımını belediyenin bünyesine alarak bugün üçüncü ligde başarılı bir şekilde mücadele ediyor.
Temennimiz odur ki Eynesil Kulübü ikinci lige çıkarak bölge halkının hasret kaldığı futbol hasretini bir ziyafete dönüştürür.
İlçe halkından aldığım izlenim uzun süre başkan Karadeniz'den vazgeçmeyecekler gibi duruyor.
Çok da haksız sayılmazlar. Yıllardır ilçeyi bir adım ileriye taşıyamayan, koltuğa güç veren değil koltuktan güç alan, ilçem için ne yaparım kaygısı taşımayan, ufku, vizyonu olmayan günü güne satan bir yapı kırılmış heyecanı, coşkusu, enerjisi yüksek vizyonu, ufku geniş olan artık bir yöneticiye sahip Eynesil .
Bundan sonra Eynesil'i çok dikkatli bir şekilde takip edeceğiz.
Umarız ki Eynesil gelişim ve dönüşümü ile örnek bir ilçe hüviyetine bürünerek örnek olur.
Takipte kalalım...
Para Olmayınca "Bizim Uşaklar", Para Olunca "Elin Uşakları"!
Yusuf Yazıcı takıma katkı sağlamıyormuş, Uğurcan'ın performansı bir türlü istenilen seviyeye çıkmamış, Abdulkadir'deki düşüşe bir mana veremiyorlarmış.
Hepsi doğrudur, lakin siz kendinizin ne yaptığınıza bir bakacaksınız.
Bir çalışanınızı, futbolcunuzu havaalanına kadar giderek olağanüstü şekilde karşılarsanız, bugünkü vasatlığı ve muamelesi kaçınılmaz olur.
Başkan Yazıcı'yı karşılamaya gidince, Yusuf pijama gibi bir kıyafetle başkanın karşısına çıkarsa, asbaşkan da olaydan rol kapmak için tribünde beraber maç izlemeye giderde Yusuf ne yapsın?
Şampiyonluk'ta olağanüstü katkıları olan Uğurcan ve Abdulkadir Ömür'ün ücretleri bir yıl boyunca toplamda 90 dakika sahada kalmamış Koita kadar etmiyor.(Ücretlerinin iyileştirilmesine rağmen.)
Şampiyon takımdan on üç oyuncu göndereceksiniz, ortada iskelet diye bir şey kalmayacak, on altı oyuncu transfer yapacaksınız, saçma sapan bonservis bedelleri ödeyeceksiniz fakat futbolcuların ŞAMPİYONLUK primlerini hala ödemeyeceksiniz.
Ondan sonra da oyuncuları sorgulayacaksınız öyle mi? Verecek paranız olmadığında da "bizim uşaklar" diye ara gaz vereceksiniz.
Parayı bulduğunuzda ise "Elin Uşaklarına" vereceksiniz...
Yok ya!